Okul çıkışı, öğretmenler olarak karlı köyünde bulunan ters laleleri görmeye gittik. Baharın taptaze esintisiyle dolu, bembeyaz kar örtüsü altındaki dağların eteğinde, rengarenk laleler arasında kaybolmak adeta bir rüyaydı. Her bir çiçek, doğanın muhteşem birer sanat eseri olduğunu bize hatırlatıyordu.

Ardından, okul müdürümüz Kenan Canan'ın evine misafir olduk. Evlerinin bahçesinde, dere kenarında bulunan çimenlerde oturup, doğanın sessiz şarkısını dinledik. Çimenlerin arasında otururken, doğanın sakinliği ve huzuru içimize işliyordu. Semaverde demlenmiş çaylarımızı yudumlayarak, birbirimize gülümseyerek, samimi sohbetlerimizle zamanın nasıl geçtiğini anlamadık bile.  

Bu anlar, sadece doğayla değil, aynı zamanda birbirimizle olan bağlarımızı da güçlendirdi. Doğanın güzellikleriyle iç içe olmak, birlikte paylaşılan anılarımızı daha da özel kıldı. İşte bu, sadece gözlerimizle gördüğümüz güzelliklerin ötesinde, ruhumuza dokunan bir deneyimdi.